TÜRK İSLAM ÜLKÜCÜLERİ- ÜLKÜCÜ KİMDİR


HTML Türk Bayrağı KodlarıHTML Türk Bayrağı Kodları

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, KAHRAMAN ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN OMUZLARI ÜZERİNDE YÜKSELMİŞTİR. BU MİLLET, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN KAHRAMANLIKLARI VE FEDAKÂRLIKLARI İLE HUZUR VE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAKTADIR. HER KARIŞ TOPRAĞI ŞEHİT KANIYLA SULANMIŞ MUKADDES VATAN TOPRAKLARININ SAVUNULMASINDA VERİLEN EMSALSİZ MÜCADELEYİ BÜYÜK TÜRK MİLLETİ, MİNNETLE ANACAK VE BİZLERE BIRAKILAN MİRASA SONSUZA KADAR SAHİP ÇIKACAKTIR. BAŞTA ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI OLMAK ÜZERE, AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ VE EBEDİYETE İNTİKAL EDEN GAZİLERİMİZİ RAHMETLE, ANIYORUZ. BİZ ATATÜRKCÜ TÜRK GENÇLERİ OLARAK DİYORUZKİ.ALLAH'A , KUR-AN'A , VATANA VE BAYRAĞA YEMİN OLSUN. ŞEHİTLERİM,GAZİLERİM EMİN OLSUN, ATATÜRKCÜ TÜRK GENÇLİĞİ OLARAK , İÇ VE DIŞ DÜŞMANLARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEKTİR. MÜCADELEMİZ SON NEFER,SON NEFES VE SON DAMLA KANA KADARDIR. MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" . YAKUP KAVAKCI

HTML Türk Bayrağı Kodları ELİNE ,DİLİNE VE BELİNE SAHİP OL.. HTML Türk Bayrağı Kodları
   
  YAKUP KAVAKCI
  MEHMED HAN (3)
 
Türk Sultanları

Babası Üçüncü Murad Han
Annesi Safiye Valide Sultan
Doğumu 26 Mayıs 1566
Vefatı 20/21 Aralık 1603
Saltanatı 1595-1603
MEHMED HAN -III
Osmanlı sultanlarının on üçüncüsü ve İslam halifelerinin yetmiş sekizincisi. Üçüncü Murad ile Safiye Sulatan'ın oğlu olan Mehmed, Manisa'da 1566'da dünyaya gelmiştir.Şahzadeliğinde İbrahim Cafer Efendi ve pir Mehmed Azmi Efendi gibi devrin tanınmış alimlerinden tahsil ve terbiye gördü. 1583'de Manisa sancağı valiliğine tayin edildi.1595'de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına çıktı.

   Üçüncü Mehmed Han tahta çıktığında Osmanlı Devleti ile Avsuturya arasındaki harp bütün şiddeti ile devam ediyordu. Bu arada papanın teşviki ile Osmanlı Devleti'ne tabi Erdel,Eflak ve Boğdan voyvodalıkları isyan ettiler.bu tehlikeli gelişme üzerine Mehmed Han bizzat ordusunun başında Avusturya seferine çıktı. 12 Ekim 1596'da Eğri kalesini fethetti.Eğri'yi geri almak için harekete geçen Arşidük Maximilyen-i Haçova meydanında karşıladı.Şiddetle cereyan eden savaşın başlangıcında Osmanlı ordusu bozuldu. Düşman kuvvetleri padişahın otağının yanına kadar geldiler.Ancak Hoca Sadeddin Efendi'nin duası ve padişahı ikna ederek yerinde tutması,padişahın da hocasına teslimiyet ve sebatı neticesinde Osmanlı ordusu toparlandı.Ordu gerisindeki hizmetlilerin de savaşa iştirakiyle düşmana ağır bir darbe indirildi (26 Ekim 1596) Kaynaklara göre 50 Bin avusturya askeri telef oldu.Önemli miktarda silah ve cephane ele geçirildi. Sultan bu seferin sonunda Eğri fatihi ünvanını aldı.

   Haçova zaferinden sonra,Sokulluzade Hasan paşayı Avusturya cephesi serdarlığına tayin eden Sultan Mehmed Han İstanbul'a döndü. Bu Durumdan faydalanan Avusturyalıların bir kolu Yanıkkalesini Muhasara ederken diğer bir kolu Tata kalesini zapteti.Hızla hareket eden Satırcı Mehmed Paşa yanıkkale üzerine yürüyüp kaleyi mahasaradan kurtardı.Buna rağmen kale 1598'de ani bir baskın sonucu Avusturyalıların eline düştü. Eflak kuvvetleri Niğbolu'da Osmanlı kuvvetlerini yenerken, Budin de Avusturyalılarca muasara edildi. Bu mağbuliyet ğzerine Üçüncü Mehmed Han, Damad İbrahim Paşayı sadrazamlığa getirdi.Öncelikle orduda disiplini sağlayan İbrahim Paşa,ileri harekatla Erdel, boğdan ve Eflak voyvodalıklarının Osmanlı Devleti'ne olan bağlılıklarını artırdı. Sonra 1600 yılında kanije üzerine yürüyerek kaleyi fethetti. Kanije,beylerbeylik haline getirilip Tiryaki hasan Paşaya verildi. İbrahim Paşa ertesi sene tekrar sefere çıkacağı sırada vefat etti ve yerine Yemişçi Hasan paşa getirildi. Öte yandan Avusturya kuvvetleri Arşidük Ferdinand komutasında büyük kuvvetlerle gelerek Kanije'yi muhasara ettiler. fakat Tiryaki Hasan Paşa'nın Türk tarihinde bir kahramanlık nişanesi ve askeri sevkv idarede bir maharetÖrneği olan müdafaası sayesinde Avusturya ordusu hezimete uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldı.

   Avusturya cephesindeki harbin uzun sürmesi Anadolu'da celali hareketlerinin artmasına yol açtı.Hükümetin harpler dolayısıyla celalilerle fazla ilgilenmemesi Anadolu'yu tam bir huzursuzluk içinde bıraktı.Osmanlı Devleti'nin bu vaziyetini fırsat bilen İran şahı birinci Abbas,Avrupa devletleriyle ittifak ederek Tebriz üzerine yürüdü Ve şehri işgal etti. Doğuda aleyhte gelişen bu faliyetler üzerine Sultan Mehmed han celali liderlerinden Deli Hasana Bosna beylerbeyliğini vermek suretiyle Anadolu'da sukuneti sağladı.Trabzon'da bulunan Saatçı Hasan Paşayı da İran seferi serdarlığına tayin etti.

Cephedeki harpler devam ederken üzüntüsünden hastalanan üçüncü Mehmed Han, 1603 senesinin 20/21 Aralık gecesi vefat etti. Üçüncü Mehmed Han, çok nazik,halim-selim,vakur,kerim,edip,salih ve abid (çok ibadet eden) bir şahsiyete sahipti. Sancak beyliğinden saltanata gelen son Osmanlı padişahıdır. Bütün Osmanlı Padişahları gibi iyi bir şair olup şiirlerinde Adli mahlasını kullanmıştır. Beş vakit namazı cemeatle kılardı. Devrin kaynakları, dindarlığını, hazret-i Muhammed, dört halife, Eshab-ı kiram ve alimlere son derece hürmetkar olduğunu yazmaktadır.
 
  Bugün 22 ziyaretçi (52 klik) kişi burdaydı! Secure webcounter
Malatya Hava durumu
Malatya Hava durumu

YAKUP KAVAKCI

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman Irkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarmız sonra helal...
Hakkdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım?.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş Yurduma alçaklara uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiğin günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda
şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı cananı bütün varmı alsa da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanır kanlı yaşım,
Fışkırır Ruh-i mücerred gibi yerden naş'ım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı?Hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy





BU TASARIM YAKUP KAVAKCI TARAFINDAN YAPILMIŞTIR